Kısaca söylemek gerekirse; Eğri cetvel doğru çizmez. Dervişin fikri ne ise zikri de odur.
Türklüğe hizmet ediyorum diyeceksiniz fakat okullarınızda dinimize, milletimize asırlardır, yapmadık kötülük bırakmayan, ingilizin diliyle eğitim yapacak, William SHAKESPEARE’ i Victor HUGO yu Lamartin’i öğretecek Fuzulileri, Bakiler, M.Akif ve Necip Fazılların adını bile söyletmeyeceksiniz. Beytofın ve Mozart ın müziği ile teneffüs zili çalacak, Itrileri ve Dede efendileri öğretmeyeceksiniz.
Tescilli Türk düşmanı Ermeni yazarlara, Yüz binlerce dolar verip gazetelerinizde köşe televizyonlarınızda mikrofon verip, avazları çıktığı kadar Türkler katildir diye bağırtacaksınız.
Nesebi, mezhebi ve dini belli olmayan, millet ile milliyet duygusundan yoksun, tek amaçları, aziz milletimizin dünyevi ve uhrevi değerlerine saldırıp, bölüp, parçalayıp yok etmek olan ayrıca beyinleri kiralanmış, satılmış kalemlerinden kin, nefret ve iftira dökülen, riyakâr, Haymatlosların her birine iftiraları karşılığı servet ödeyeceksiniz.
Para ile cüzdanları,otuz üç basamakla sadakatleri ödüllendirilen,hiram ustanın torunlarına yalakalığı,sam amcanın çocuklarına uşaklığı, şeref sayan,dolardan başka kutsalı Türk ve Müslüman dan başka düşmanı olmayan ,gübre makinesi , Marksist melunların ceplerine milyarlar koyup, televizyon ,gazete ve dergilerinizde tarihe adı adalet ve İslamın bayraktarı olarak geçen bu büyük milleti zebun ettireceksiniz.Buna da çok seslilik düşünceye saygı düşüncede renklilik diyeceksiniz.
Kendinizin bile inanmadığınız bu sözlere inanmamızı beklerseniz şeytani zekânıza hakaret etmiş olur gülünç duruma düşersiniz.
Bunlar yetmezmiş gibi ; Ölseler bir araya gelmeyecek kimseler ulusal cephe adı altında suni bir kitlesel dalga oluşturmaya çalışıyor.Kimlikleri söylemleri,hassasiyetleri ve dünya görüşleri bu derece farklı,, üstelik birbirleriyle hiçbir diyalog geliştirme isteği ve niyeti olmayan insanlar muvakkaten bir araya geliyor. Suni ya da iç menfaat ilişkileri er geç kendini ele verir. Kemiksiz, kimliksiz ve manipülatif bir dalga.
Hatta daha da ileri gidip; Evet artık Türk milleti diyen, Vatan, Ülke, Ülkü, Bayrak sözlerini dilinden hiç düşürmeyen ve hatta din, iman Kuran fedaisiymiş gibi arz-ı endam eden bir sürü eli kanlı insan bozması var meydanlarda. Bunlar milli ruh diye milletin önüne kuyular kazıyorlar. Diyecek ve utanmadan sıkılmadan vatandan milletten ve Kuran’ dan bahsedeceksiniz.
Yukarıdaki sözler Yurttan ve dünyadan çok ünlü karma sesler korosunun Müslüman ve Türk orkestra şefine ait...! Koro elemanları konuşurken şef durur mu arada bir iki kelamda o edecek Edecek ki vatansızlar tiyatrosunun kapalı olan perdeleri açılıp ihanetin dayanılmaz cazibesi adlı oyun başlasın.
Bu sözlerle ve konuyla ilgili olarak ileride yazacağımız çok şey olacak. Israrla adını anmaktan çekindiğiniz bu milleti ve kahraman evlatlarını, beyinlerinizi kiraladığınız, tarihte tüm insanlığa kan ve gözyaşından başka bir şey bırakmayan efendileriniz ve onların ataları da biliyordu.
Evet, bu millet tarihte ezilmişlerin, haksızlığa ve zulme uğramış insanların yanında, yer alırken İslam ın bayraktarlığını dinin fedailiğini de yaratılanı yaratandan ötürü sevdiği için, ALLAH’IN (c.c) rızasını kazanmak için yapıyordu.
Eli kanlı dediğiniz ve bir türlü adını söyleyemediğiniz bu millet ve evlatları hiçbir millete nasip ve kısmet olmayan Peygamber efendimizin (s.a.v) in övgüsüne mazhar olmuştur.
Söz bizim sözümüz ve arkasındayız. Efendilerimizin değil Milletimizin hislerine tercümanız. Tarihte olduğu gibi bugünde Allah (c.c) Peygamber (s.a.v) Türk milleti, Vatan, Ülke, Ülkü, Bayrak sözleri tek bir neferimiz kalana kadar dilimizden düşmeyecek ve son neferimizin son nefesine kadar da yüce dinimizin, sahip olduğumuz imanımızın, rehber edindiğimiz Kuran’ımızın fedaisi olarak Hiç şüpheniz olmasın Arz-ı endam edeceğiz.
Elleri kanlı olanlar; Tarihte kendilerine gönderilen Peygamberleri, torunları ise bugün mescid-i aksa da ibadet eden müminleri kubbe-tül sahrada anaları çocukları öldürenler değilmi?
Elleri kanlı olanlar; Cezayir de, Raunda da milyonlarca insanı öz yurtlarında katleden demokrasi havarileri değilmi?
Elleri kanlı olanlar; Bosna da, Kosova da, katliama seyirci kalıp, kendilerine sığınan binlerce insanı, katillere teslim edip katlettiren, şimdi de Peygamber efendimize (s.a.v) e etmedikleri hakareti bırakmayanlar değilmi?
Elleri kanlı olanlar; Vietnam’ı kimyasallarla sakatlar ülkesi haline getiren, Japonya da bir bomba ile yüz binleri öldüren, Somali’yi, Afganistan’ı Ve hala günde yüzlerce kişinin öldüğü Irak’ı bu hale getirenler değilmi?
Elleri kanlı olanlar; bu aziz ve necip milletin kuyusunu kazanlar değilmi?
Kutsal ve mübarek dinimizi ve onun inananlarını yok etmek isteyenler değilmi?
Asıl elleri kanlı insan bozmaları; Dinler bahçesinin Vatikan restoranın da, Büyük aşçı papa hazretlerinin iki bin yıldır emekle hazırlayıp sunduğu diyalog kebabını, iştahla yiyip üstüne Sam amcanın ısmarladığı B.O.P tatlısını, ardından Salomon efendinin pişirdiği siyonizm kahvesini höpürdeterek zevkle içenler değilmi?
Bir sonraki yazımızda görüşmek umut ve dileklerimizle hoş ve hoşça kalın.
|