Köyünü sevmek,doğduğu toprakları sevmek milliyetçilik değilmi ?

     Milliyetçilik kendi milletinin insanlarının diğer milletler kadar mutluluk ve refah içinde yaşamasını istemektir.

     Milliyetçilik adı TÜRKİYE CUMHURİYETİ olan devletimizin her türlü kurum ve kuruluşiları ile birlikte müstemleke gibi değilde kendisi’de Türk olanlar tarafından yönetilmesini istemektir.

     Milliyetçilik ülkemiz yer altı ve yer üstü kaynaklarının başka ülkeler tarafından sömürülmesine karşı çıkmak onları kendi milletinin kullanmasını istemektir.

     Milliyetçilik kendi devlet ve milletinin dünyada en güçlü ve söz sahibi milletlerden olmasını istemektir.

     Milliyetçilik her bir köşesinde binlerce şehidin yattığı kutsal vatan topraklarının; daha önce savaş dahil binbir entrika ile alamayan Türk ve Müslüman düşmanlarına satılmasına karşı çıkmaktır.

     Milliyetçilik bu aziz milletin en yoksul zamanlarında yarı aç yarı tok yaşarken kurmuş olduğu Türkçe ifadeyle HAYATİ ÖNEME SAHİP ATARDAMARLARIMIZ OLAN TÜPRAŞ,PETKİM,İtici Gücümüz olan BANKALARIMIZIN tarihte olduğu gibi bugün de kuyumuzu kazmaya çalışan bizleri modern köleleri haline getirmek isteyen devletlere  satılma sına karşı çıkmaktır.

     Milliyetçilik Mahşere kadar bu vatan üstünde Ay Yıldızlı bayrağın dalgalanmasını, günde beş vakit ezanların okunmasını istemektir.

     Milliyetçilik; innet dine indallahil İslam.  ALLAH c.c katında Hak din islamdır ( ali imran 19 ) ayeti kerimesinin Cuma hutbelerinde kıyamete kadar özgürce gururla ve vecd ile okunmasını istemek ve okutmaktır.

     Unutmamak lazım eğitim ana ile başlar.Çocuk bile önce Anne der.Çocuğu eğiten  ve büyüten annedir .Kız çocuğu annede erkek babada şekillenir.Fakat çocuğa Yaratanın ismini ezberleten babasının ismini öğreten annedir.Anne çocuğu yetiştiren ilk öğretmendir. En yetkiliden en yetkisize ülkeleri ve dünyayı yönetenleri anneler yetiştirir. Bu sebeple siyasette anne ile başlar.

     Bir anne çocuğunun kalbine ALLAH c.c sevgisini başındaki eşarbın oyaları gibi nakış nakış işlemelidir.

     Anne kalbini ALLAH c.c sevgisi ile doldurduğu gözünün nuru evladını iki cihanın serveri Peygamber efendimiz s.a.v  ahlakı ile yetiştirmeli,helali,haramı,riya ile vefayı yaratana kulluğu ve kul hakkını dürüstçe ezberletmelidir.

     Kahvehaneler büyük kesimi şehirler dışında yaşayan memleket insanımızın  her tür tartışmalarını yaptıkları siyasi ve şahsi kişiliklerin şekillendiği,milleti temsilin üst noktası olan vekilliğe hazırlanılan mekanlardır.

     Bu nedenle kahvehanelerde bu milletin evlatları ister siyeset olsun ister siyaset dışı her türlü konuların türlü egzersizlerini yaparlar.Ülke gerçeklerini birçok okumuş cahilden daha doğru ,daha tarafsız değerlendirirler.

     Çünkü kahvehanede  siyaset yapanların devşirme toplum mühendisleri gibi beyinleri kiralık ,vicdanları ve cüzdanları ipotekli değildir.

     Doğaldır kahvehanelerde bu necip milletin evlatlarının milletine karşı yapılan ve yapılacak ayak oyunlarını konuşmaları.

     Vatan sevgisi ile dolu, gönülleri zengin ,cepleri fakir, insanlarımızın milli ve dini refleks ile küresel işbirlikçileri eleştirmeleri ve protesto etmeleri doğaldır ve gereklidir ,aksini düşünmek ise insanın  tabiyatına da aykırıdır.

     Doğal olmayan tek şey vijdanı ve cüzdanı ipotekli , entel dantel,Türk’üm diyemeyen ağızlarından Türk kelimesinden başka her şey çıkan ABD ve AB nin kadim dostu bu zevatların bu  asil milletin çocuklarının iki kelimesine bile tahammül edememeleridir.

     Asıl yanlış ve kahredici olansa ; Her din ve milletten insanlara bol keseden israftan da öte dağıttıkları diyalog ile hoş görünün zerre-i miskalini Vatansever Türk evlatlarına göstermeyişleridir.  

       Kısmetse önümüzdeki hafta yazımıza devam edeceğiz.Tekrar görüşmek dileklerimizle herşey gönlünüzce olsun.