|
“DİNLERARASI DİYALOG” NEDİR, KİMİN PROJESİDİR? -2-
“Dinlerarası Diyalog” Vatikan kaynaklı Papalık makamı ile Hıristiyan dünyası ve” Masonik Biraderlerin” bir projesidir. Başlıktaki ifade “galat-ı meşhur”; yani yanlış olduğu halde kullanımı yaygınlaşmış bir ifade değildir. Cinayeti meşhurdur.
Dünyaya şekil veren güçlerin özellikle operasyon amaçlı seçtiği ve çökertme amaçlı yaygınlaştırdığı bir kelimedir. Ancak sunumu “Farklı Dinlere Mensup Olanlar Arasında Diyalog” gibi anlatılarak beyinler ipotek altına alınmakta, Müslüman da bunu bal gibi yutmakta; malıyla, canıyla diyaloğa “Hizmet” etmektedir…
Bu projenin aslı: “Büyük Roma” İmparatorluğu hayalleriyle birlikte, Kilise’nin iddia ettiği üzere:” Kutsal Hıristiyan dinini kâfirlere kabul ettirilecek. Vaat edilmiş Anadolu toprakları yeniden fethedilerek, Türkler bu topraklardan atılacak ve Asya Hıristiyanlaştırılarak üçüncü bin yılı projesi gerçekleştirilecek, İsa’nın yeryüzündeki krallığının kuruluşu tamamlanacaktır.”
Papalık, dünyanın en etkili güç odaklarından biridir. Papaların seçimlerinde devletlerin gizli servislerinin, bankacıların, sanayicilerin ve Masonik kuruluşların parmakları yön gösterici ve ad belirleyici olmakta ve Papayı Kardinaller seçmiş gibi gösterilmektedir.
Papaların ve Vatikan’ın, görüşlerini yaymak ve etki alanlarını genişletmek için kurdukları birçok açık ve gizli örgüt vardır. Bunların en öne çıkanlarından birisi de OPUS DEI (Tanrı’nın İşleri) diye bilinen kuruluştur. Bu kuruluş, bir nevi (Masonik) misyonerlik ve örgütlenmeler yapan “Yarı-Gizli” bir yapı olarak görülür.
Örgüt 2 Ekim 1928’de Madrid’de bir papaz tarafından kurulur. Örgüt iki anahtar kelime seçer: Birincisi” DİYALOG”, ikincisi de” Hoşgörü”dür. Muharebe alanlarının öncü birliği, Toplum mühendisliğinin dili, çökertme operasyonlarının beşinci kolu, uyuşturmanın tatlı sesi kelimelerdir!
Kelimeler propagandanın “altın kupasıdır.” Zehir altın kupada sunulmakta, kendini uygar, barışsever, hümanist, demokrat olarak kabul eden insanların itiraz edemeyeceği kelimeler özellikle seçilmektedir. ‘Diyalog,’ Hoşgörü,’ ‘Dinlerarası Diyalog’,’ Medeniyetler arası Diyalog’ Globalleşme’,Küreselleşme’, ’Arap baharı’ gibi… Ancak baharı bekleyenler kara, kışa, tipiye tutulmakta; karısının, kızının üstünden coniler geçince uyanmakta, cesetler yığın yığın denizlerde yüzmekte!..
OPUS DEI (Tanrının İşleri) örgütü güçlü bir örgüttür. Avlarını “Diyalog ve Hoşgörü” maskesi takarak yatağa atarlar. “Hıristiyanlık Dışı Dinler ve İnançsızlar” bakanlığı bunların elindedir.
1962-1965 yılları arasında toplanan 2. Vatikan Konsilindeki durum değerlendirilmesinde: “Hıristiyanlık ‘evrensel’ ve’ kurtuluş’ için tek çaredir; Hıristiyanlığın dışındaki inanışların tamamı “heretik” yani “sapık” inanışlardır denilmiştir.
İnsanları içinde bulundukları sapık inanışlarından kurtarmak için diğer inanışlarla ‘diyalog’ kurulmalıdır. Kurtuluş İsa’ya iman, İncil’i yayma ve Hıristiyan olmaktadır; denilerek “Dinlerarası Diyaloğun” hedefi belirlenir.
10 Nisan 1998 tarihli Zaman Gazetesi’nde ve Aksiyon Dergisi’nin167.sayısında yayınlanan F. Hoca Efendinin mektubundan da şunları okuyoruz: “ Papa 6.Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik…”
Dinlerarası diyaloğun mimarlarına göre, “Benim dinim, dinlerin en mükemmeli ve son dindir demek, dinsizlik olarak kabul edilmektedir. AB’liği uyum yasaları çerçevesinde dikte ettirilen, “Allah indinde hak din ancak islamdır”ın (A.İmran 85) hutbelerden kaldırılması talepleri de bu çalışmanın bir parçasıdır.
Papa 25 Haziran 2000 tarihinde San Pietro Kilisesi önünde Pazar ayininde yaptığı konuşmada hedeflerini şöyle ilan ediyor: “Kilise ile diğer dinler arasındaki diyaloga evet. Ama aynı zamanda tek kurtarıcının İsa olduğunu ilan etmek gerekiyor.”
Yukarıdaki söylenen sözler şu açıdan çok önemlidir. Bu sözler sıradan insanların sözleri gibi kabul edilemez; çünkü Hıristiyanlık inancına göre:” Papa’nın Allah tarafından konuşturulduğuna ve hiçbir zaman yanılamayacağına inanılır.”
Devam edecek: 30-03- 2016-Ordu
|
