-
alacam55.com - duyuru    BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN BEKLENEN NE ?  10.01.2017 11:58:43

   Türkçüler Günü  3.05.2013 18:33:58

   ALAÇAM-YAKAKENT TARİHİNDEN KESİTLER  10.04.2012 13:46:46

 • Ana Sayfa
 • Yakakent
 • Kozköy Tarihi
 • Kozköy Hakkında
 • Örf ve Adetlerimiz
 • Kız İsteme
 • Unutulan Dil
 • Kim Nerede ?...
 • Kaybettiklerimiz
 • Foto Galeri
 • İletişim
 • Editör Giriş
 • Site Yönetimi Giriş
 • Güvenli Çıkış
.:: BİR NESİL BİR GECEDE Mİ CAHİL BIRAKILDI ::.
BİR NESİL BİR GECEDE Mİ CAHİL BIRAKILDI ASIRLARDIR CAHİL BIRAKILAN NESİLLER Mİ VARDI ?
Bir nesil bir gece de cahil bırakıldı diye söze başlayanlar, cahil bırakılan nesli görmek ve uyanmak istemiyenlerdir. Olayları yerli olsun yabancı olsun objektif olarak inceleyen bütün tarihçilerin birleştiği nokta Osmanlının çöküşünü medreselerin bilimden uzaklaşmasıyla başladığı yönündedir.
Başkalarını suçlayarak suçunu örtmeye çalışmak güneşi balçıkla sıvamaya kalkmak kadar abes ve gülünçtür… Onun için biraz tarihe, inancımızın temel değerlerine kulak verelim! İslam’ın ilk emri oku diye başlarken ikinci nazil olan sûrenin Kalem Sûresi oluşu manidar, manidar olduğu kadar da düşündürücü, ışık tutucu ve yol gösterici olsa gerektir…
Hz. Peygamber’in (SAV) “ilim Çin de olsa alınız.”, “İlim müminin yitik malıdır nerede bulursa alır.”,”Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? “,”Beşikten mezara kadar ilim tahsil ediniz.” Gibi ilahi kaynaklı mesajlar karşısında okur yazarımızın erkeklerde yüzde 7-8 ,kadınlarda bindeli rakamlarla ifade edilişi olsa olsa inancımıza karşı isyan bayrağı çekmiş olma mesajı taşır! Bir gecede bir nesil hikayesi de , cambaza baktırma ve yağız hırsız ev sahibi hikayesini hatırladır….
İslam’da ilim kadın erkek herkese farz kılınmış iken kız çocukları okur mu diyen anlayış ne kadar İslami bir anlayış olabilir? Cahiliye döneminde kız çocuklarını diri diri toprağa gömen anlayış ile bu anlayışın ne farkı vardır?Dün kız çocuğu okur mu diye sayıklayanların bugün Avrupa da Amerika da kızımı nasıl okutabilirim diye yol ararken kendilerine bu kapıları açanlara bir teşekkür borcu yok mu ? En azından düşmanlık yapmamaları….
Bir nesil bir gecede cahil bırakıldı derken o gün Darülfünundan başka üniversitemiz mi vardı.Yükselme dönemi gibi bilimde, teknikte önler de mi gidiyorduk, her köyde, her mahallede okullarımız, kütüphanelerimiz mi vardı, her köyde kaç okuyanımız yazanımız vardı.Tablo çok net; meraklıları devletin resmi organı salnamelere bir göz atıversinler yeter. Dört çocuğun üçü okula gitmiyor .Daha çok çocuklarını okutanlar gayrimüslim vatandaşlarımız. Matbaanın girişinden sonra 150 yılda sadece 417 kitap basılıyor.
İslam medeniyet tarihinden ve bilimden bahsederken Birûniler, İbni-i Sinalar, İbn-i Rüştler , Uluğ beyler ,Cabirler gibi yüzlerce ismi sayılabilirken ya kadınlar, kadın isimlerini düşünelim belki buluruz..
Tekrar Osmanlıcaya dönersek matbaanın icadından önce yazılan harflerin bir standardının olmadığını, yazana göre harflerin farklı yazıldığını, aynı şekilde yazım şekillerine göre de farklı yazıldığını görüyoruz.Bazen bir kelime de aynı harfin iki şekilde okunuşuyla karşılaşırsınız …
Matbaanın icadında hattatlık bir meslek ve iş kolu idi; hattatların direnişi ile matbaanın geç geldiği hep söylenir durur da nedense Osmanlıyı kılıç zoruyla yok edemeyenlerin cahil bırakarak devre dışı bıraktıkları hiç konuşulmaz, olaylar bu yönüyle sorgulanmaz, bu oyunu bozanlar da düşman ilan edilir!... At izi it izine karıştırılır….
Hiç düşünür müyüz hacmine göre bir kitap kaç günde elle yazılabilir, yine o gün kitaplar için ateş pahası niçin denilmiştir, bir kitabın bir koyun parasından bir at , bir inek parasına kadar fiyatı var , kaç kişinin bir kitap alarak okuyabilip aydınlanacağını düşünüyoruz da bir nesil bir gecede cahil bırakıldı yalanının arkasına sığınıyoruz…
Efendiler! Bilim güneş gibidir; doğduğu yerden aydınlanma başlar. İslam adına bilimde zirvelerde olan Endülüs ‘ten bahseden Fransız tarih ve coğrafyacısı Fernand Grenard “Charlers Quint’in 900 ciltlik kütüphanesiyle iftihar edilir; halbuki dört asır önceki İspanya da halifenin kütüphanesinde 400 000 kitap vardı.(2) der ve İbni Sinaların boşa yetişmediğini İslam dinarının niçin yıllarca dünyanın parası birimi olduğunu anlatır.
Bilim yer değiştirince aydınlanma ,aydınlatma da yer değiştirmiştir.Bilime kapıyı kapattığımız, matbaadan korktuğumuz için bize matbaa gelene kadar Avrupa’da 2,5 milyon çeşitli türde kitap basılmış beş milyardan fazlada kitap satılmıştır…Buna paralel olarak dünyanın kültür merkezleri de değişmiş dün İslam medeniyeti adına bize övgü yapan elin adamları tabirimi mazur görün bizimle dalga geçmiştir.Bu anlamda Volter hilafet merkezimize gönderme yaparak der ki ; “ İSTANBUL’DA bir yılda yazılanlar,Paris’te bir günde yazılanlar dan azdır!”
Şimdi diyoruz ki; gözlüklerimizi çıkarıp, başımızı ellerimiz arasına alıp düşünelim! Beynimize konulan ipotekleri kaldırıp tekrar kendimize soralım biz asırlardır mı geri bırakılmışız yoksa bir gecede mi ? Vicdan terazilerimiz nasıl tartıyorsa öyle olsun!
Osmanlıcanın Osmanlı döneminde bütün yazım şekilleriyle okunup yazıldığı zannediliyor.Bilmediğimizi bilmeden hep aynı kaseti çalıyoruz.Osmanlıca da 30 ‘a yakın yazım şekillerinin bir kısmı daha özel konular için kullanılır.ileride ele alacağız.Herkese lazım olmayan bir yazım şekli olduğundan ve zor da olduklarından konuyla ilgili olanlar ve meraklıları hariç okuyanlar yazanlar daha da azdır.Siyakat ve Divani yazım şekilleri gibi.
Osmanlı döneminde kullanılan sülüs, nesih, divani, divani celi, talik, rik’a, küfi , icazet, siyakat diye uzayıp giden yazım şekillerinden Rüştiye ve idadilerde sadece sülüs,rik’a, nesih yazım şekillerinin okutulduğunu görüyoruz.Dolayısıyla bugün İmam Hatipliler, İlahiyatçılar, Tarih ve Edebiyatçılar Kur’an okurlar, rika tarzı matbu yazıları okurlar ancak diğerlerini okuyamıyorlar.Bu ihtisaslaşmayı gerektiren bir durum arz ediyor.
2-Asya’nın Yükselişi ve Düsüşü Tarih Dizisi MEB Yayın.S.31
Devamı edecek.


Turan TOK

Pontusçuluk Faaliyetleri

Mustafa TOK

Beka mı ?

Tuğrul Kutluk ŞAAD

Türk’ün en sıcak Otuz Ağustosunun, doksan yedinci

Süleyman Arpa

Tarım ve Hayvancılık
SAMSUN
.:: Seçme Başlıklar ::.