PARA
Para; yeryüzüne adım atınca bütün dünya saltanatını yalnız başına eline geçiren hükümdar… Arzulara ulaşmak için üstünden geçilen köprü, savaşların anası; barışların babası, şeytanın uşağı, zayıf iradelerin tapınağı…
Para; bütün kalelerin fatihi ve kilidinin açacağı, hürriyetlerin esaret tasması, meclislerin övünç kaynağı, insanlığın ölçüsü…
Para;”boynunda para kesesi asılı olsa domuzu ,”Domuz ağa”; siyahı beyaz, kışı yaz, çirkini güzel, eğriyi doğru, ihtiyarı genç, korkağı yiğit yapar. Din kurar, din bozar. Harp başlatır, harp bitirir. Düşmanları öpüştüren şeytan büyüsü ondadır. Her dilden konuşur, her kapıyı açar.”İnsanı insan da yapar şeytan da…
Para konuşunca doğruluğun sustuğu, paranın selamı eskortluk yapınca akan suların durduğu ve bütün kapıların açıldığı dünya, insan ismine layık insanların dünyası olamaz…
Para; düşmanı dost, dostu düşman eder de adalet güneşinin önüne perde çeker. Kötülüklere analık eder, beyni midesine kiralanmış menfaat ordularını ‘huzurun, refahın, adaletin, kısaca insanlığın üstüne salarak Cennet gibi dünyayı insanlara cehennem yapar.
Parasını kölesi yapamayan, parasına köle olan, makam ve mevkileri liyakatle değil, parasıyla satın alan ve biraz sonra da bunun masraflarını devlet kesesinden çıkarmaya çalışan “Devlet malı deniz…”felsefesinin devlet düşmanı mahlûkları insancıkların ibadetgâhı para…
İnsan, Allah’ın(C.C) eşref-i mahlûk olarak yarattığı ve kendine muhatap aldığı, onların kalıplarına değil kalplerine baktığı varlık… Parasını kasasına değil kalbine koyan, villalarını, köşklerini saraylarını arsasına değil gönül evine kuran, parayı köle değil, paranın kölesi olan insan, nazar gah-ı ilahi olan gönül evini kirletmiştir.
Beyninin bütün ünitelerini Allah’ı unutup helal haram demeden para hırsı, zenginlik hastalığı, şöhret çılgınlığı, kibir alçaklığı işgal eden insan, insanlıktan çıkış dilekçesinin altını imzalamıştır.
Para ,iyi bir araç olarak kullanıldığında insanı insan eder…Belki de Hz.Ebu Bekir misali sultan eder de cennet kapılarının anahtarları eline verilir…Kendisine kul olanları da Karun gibi,Salebe gibi rezil eder de kıyamete kadar geleceklere Alem-i İbret için anlatılır,serveti de cehennem yolculuğu için bileti olur..
Akıllı insan; parasına esir olan değil, parasını esir alan; onunla Hak adına insana ve insanlığa hizmet eden, öldükten sonra da kendi adına parasını Hakk’a hizmet ettirendir.
Erzurumlu İ.Hakkı der ki:
Ey altın sende bütün lezzetler toplanmıştır,
Her asır, her zamanda halkın makbulü sensin.
Şüphesiz Mevla değil, fakat Hakk’a yemin ki,
Ayıpları gizleyen her işi gören sensin.
Devam Edecek
Turan Tok
|