Kurbanlık koç gibi evladını kınalayıp ellerde Türk bayrağı, önde davul zurna evladını askere uğurlayan, asker anası olmaktan gurur duyan,” haydi yavrum ya şehit ol; ya gazi “diyen analar bizim analarımızdır!
Vatan sevgisi aşkı olan, çocuğu şehit olunca “ VATAN SAĞOLSUN” diyen, vatan olmayınca iman ve inancının yaşanamayacağını bilen, ”bağımsızlık ruhumdur” diyen analar bizim analarımızdır!
Tabutlara sarılıp gelen, aileye gurur veren, her şehidimizin başına karanfil gibi dikilen bayraklar bizim bayraklarımız, mezarlıklar da cennete açılan kapılarımızdır! Ne zaman ki bayraklarımız indirilir, vatanperver, milliyetperverler sindirilir, işte o zaman bayrak ta ağlar, vatan da ağlar, analar da ağlar!
Her gün şehitliklerimizde evladının mezar taşını evladını okşar gibi okşayan, başucunda dalgalanan bayrağı evladını koklayan, yüzüne gözüne süren analar, Türk bayrağının yerinde paçavraların dalgalandığı gün ağlar! Diyarbakır’da Türk bayrağının yerini paçavralar ve Apo posterleri işgal edince analar ağlar.
Türk milletinin inancı; tapusu kanla alınıp vatan yapılan bu toprakların, korunması da şehitler ve gaziler verilerek olacaktır. Şehit yakınlarının inancı, onuru ve gururu da bu topraklarda şehidinin oluşudur. Şehit anasını, babasını, yakınlarını ve Türk milletini, şehidin katllerinin adam yerine konulup önünde diz çökülmesi ağlatır! Şehidin kemiklerini çocuk katilinin talimatlarına boyun eğenler sızlatır! Şehitler de birgün hesap sormak için ayağa kalkar!
Açılım açılım diyerek terörist katillere kapıları açtık, onlara bol keseden af, Askere mahkûmiyet saçtık… Katil başına adayı karargah yaptık… Talimat üstüne talimat alarak idamlık iti Kürdistan’ın başı yaptık!
“Analar ağlamasın,gözyaşları dinsin,kan akmasın” safsata ve hayalleri ile milleti uyutup aldattık.Samimi olmayan palavralar attık;kandırdık,inandırdık deyip keyifle sırt üstü yattık!...
Analar ağlamasın diyenler samimi iseler, güçlü iseler, talimatla iş yapmıyorlarsa hür ve bağımsız bir devletiz diyebiliyorlarsa, o zaman gelin iktidarı muhalefeti ile hep beraber ANALARI AĞLATANLARIN ANALARINI AĞLATIN!
Suçluya hak ettiği suçun karşılığı olan cezayı veremeyenler,suçluya pirim öderler.Suçlu da suçun karşılığında sizden bir de diş kirası ister!Bugün verilenler,istenenler diş kirası değilse nedir?Suçluya kahraman muamelesi yapıldığı gün analar ağlar,babalar ağlar…Millet ağlar!... Vatan ağlar!..Toprak ağlar!..
Tarih boyunca dünyanın her tarafında hak edene ölüm cezası veriliyorsa Cenab-ı Hak :”Haksız olarak birinin öldürülmesinin karşılığı ölümdür ve sizin için bunda hayır vardır diyorsa,hak edene ölüm cezası veremeyenler katillerin affına mazeret ararlar...İşte o zaman katilin anasını ağlatamayanlar şehidin anasını ağlatırlar!
İmralı;100 defa idamı hak etmiş bebek katilinin yattığı cezaevi değil de bölücü PKK’nın hükümet merkezi; APO’da Kürdistan’ın devlet başkanı muamelesi görüyorsa, analar ağlar!
AB, ABD ve İsrailin kontrolü altında maşa olarak kullanılan adamla görüşmelerden sağlıklı kararların çıkabileceğine inanmak “eğri cetvelden doğru çizgi,”zehirden şifa, gavurdan vefa” beklemek gibi olacaktır!
Mondros ve Sevr’le Osmanlı toprağı parsel parsel eylenmiş. Türk’e kefen biçenlerin biçtikleri kefen kendilerine giydirilerek oyunları bozulmuştur. Başta Lozan anlaşmasını tanımayan ABD olmak üzere haçlılar oyunlarını devam ettirmektedirler.
10 Ağustos 1920’de dayatılan Sevr anlaşmasının 62,63,64 maddeleri adeta yeniden hortlatılmaya çalışılmaktadır. Fransa, İngiltere, İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat’ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim kurulmasını planlar. Bir yıl sonra Kürtler dilerse anlaşma şartlarına bağlı olarak Milletler Cemiyetine başvurarak bağımsızlık talep edeceklerdi.
Yine Sevr’e göre Türk donanma ve ordusu tasfiye edilecek, ağır silahların bulunması yasaklanacaktı. Günümüzde Doğu ve Güneydoğuda PKK’yla mücadele eden kahramanların Silivri’de temizlik operasyonuna tabi tutulduğu konuşuluyorsa, düşündürücü olsa gerektir. Asit kuyularından bahsedilip 200 yıllık mezarlarda terörist leşi aranıp ele iki parça bezle hayvan kemikleri geçiyorsa, adalete güven sarsılmaya başlıyorsa düşman güler, dost ağlar!
Gavur “Arap Baharı “diye öyle bir katliam başlattı ki ,müslümanı müslümana boğazlatıyor.Müslümanın boğazlanmasına müslüman devletler destek oluyor.Devlet başkanları Pentegon da hazırlanan Bop’un eşbaşkanlığı ile övünüyor.
Coniler tahrip ettikleri camileri pis ayakları ile kirletiyor. Irak’ta başına yular bağladığı dört elli vaziyetteki insanlarla fotoğraf çektiriyor, ırzına geçtikleri kadınlar gavurun piçini doğurmamak için bizi öldürün diye yalvarıyor.
Müslümanlar mı? Gavurcuklara iyi bir silah pazarı oluyor. Tarihi zenginliklerinden yer altı yerüstü zenginliklerine kadar Gavura sunuyor. Birde vücuduna bomba sarıyor ötekileştirdiği din kardeşinin camisini cemaatiyle birlikte havaya uçuruyor… Yetmedi! ….Yetmedi,gavurun dolduruşuyla kardeşini keçi boğazlar gibi boğazlıyor, tekbir getirerek CİHAT YAPIYOR..
|