ARAP BAHARI VE KADDAFİ-1
‘Arap baharı’ kurdun kuzuyu yemesinin adı…’Arap baharı’ Arap’ın ilk değil sonbaharı, yaprak dökümü veya BOP’ un tezgâhında Arap dünyasının yeniden şekillenişi!
‘Arap baharı’ demokratikleşme, özgürlükler maskesi takan kan emici emperyalist vampirlerin, Müslümanları birbirine boğazlatarak idarede değişiklikler yapıp, kuklalarını işbaşına getirerek Arap dünyasının zenginliklerinin üstüne oturup bayram yapmalarının adı…
‘Arap baharı’ dünyayı yeniden şekillendirenlerin bayramı, ilkbaharı… İslam ülkelerinin rüzgâr önünde saman çöpü gibi savruluşunun kara gününün adı…
Medeniyetlerin ve insanlığın düşmanı vampirler nesli, aslına uygun olarak kanının gereğini yapmakta, gâvurun ekmeğini yiyip kılıcını sallayan, dolma kalemlerde onlarla birlikte bayram yapmakta ve şecere-i asliyelerini ortaya koymaktalar…
Dün dünyanın en gelişmiş medeniyetini kurmuş olan İnkalar ve Mayaları altın ve gümüş uğruna topluca katledip bir medeniyeti yok edenler, bugün de Arap’ı petrol uğruna birbirine kırdırarak malın üstüne oturuyor ve adını da ‘ARAP BAHARI’ koyuyor.
İnka ve Maya medeniyetlerini yok edenler Kuzey Amerika’da yaşayan Apaçiler, Siyular, Mohikanlar, gibi onlarca yerli halk kabilesi Kızılderilileri erkeklerin kafatasını on, çocuk ve kadınlarınkini beş dolardan avlattırarak katliam yapmışlar, yardım diye verdikleri çiçek mikrobu bulaştırılmış battaniyeleri dağıtarak toplu ölümlere sebep olarak milyonların kanına girmiş nice nice ocakları söndürmüşlerdir…
Dün çiçek mikrobu bulaştırılmış battaniyeleri kullanarak Amerika’da katliam yapanlar, bugün Arap dünyasında demokrasi, özgürlükler ve ‘Arap Baharı’ adı altında gökten bomba yağdırarak demokrasi getirmekteler…
Peki, bunlar kimler mi? Bunlar; Endülüs’te parlamış, dünyayı aydınlatmış İslam medeniyeti ve o medeniyetin sahiplerini bir tek kişi bırakmadan kılıçtan geçirip, yok etmiş olan İspanyollardır. Amerika’daki kafatasçısı beyaz adamlardır. Yani İngiliz, Fransız, Alman, İsveçli, Norveçli, Danimarkalı, İtalyan vsg. güya medeni olduklarından bahsedilenler!
AB ve ABD’nin NGO kuruluşları olarak besleyip büyüttüğü, beyinlerini yıkayıp başına yular taktığı kitleler, günü gelince düğmeye basılıp demokrasi isteriz, özgürlük isteriz diyerek sokaklara dökülüp Amerikalı, İngiliz, Fransız subaylarının silahlı eğitim yaptırıp destekledikleri kitlelerle istenmeyen iktidarlar yıkılıp zulmün, çilenin yerine ‘Arap baharı’ geliverir…
Dün Saddam’ın heykellerini yıkıp, zafer işareti yaparak üstünde tepinenlerin üzerine Coniler binince viyaklayıp ciyaklamaya başladılar.
Olaylardan ibret almayan Libyalı kadın, kız ve erkekler de aynı senaryoyu oynadılar. Neticede de Kaddafi öldürüldü. Libyalı da demokrasi ve özgürlüğüne kavuştu mu?
Kaddafi hakkında eleştirel anlamda bir şeyler yazmak isterdim. Ancak Kaddafinin karşısındaki oyun kurucular haçlı seferlerinin aktörleri olunca bir Müslüman olarak vicdanım buna razı olmadı. ‘Küfür bir millettir.’.Allah(C.C) bana senin safın neresi diye sorarsa ben ne derimin cevabını bulamadım! Ve …’Ölülerinizi hayırla yâd ediniz’ fermanı gereği bir Müslüman olarak ben Kaddafi’ye yapamadıkları değil, çok insanın başaramadığını başardıkları ile bakmayı tercih ettim…