Tarih boyunca insanlık, komşu olduğu ülkelerle sıfır problemli olarak yaşamamıştır. Peygamberler dönemi de buna dahildir. Günümüze gelince “”Güçlü olan haklıdır.”düşüncesi geçerlidir. Bu düşünce ise dün geçerli idi, bugün geçerli, yarın da geçerli olacaktır. ABD hep haklıdır; çünkü güçlüdür. Büyük devlettir özür falan da dilemez. Büyüğümüz öyle diyor ondan iyi bilecek değiliz yaa!
Altı yüz yirmi üç yıl devam eden Osmanlının güçlü olduğu dönemlerinde, fermanları dünyanın uyum yasaları gibi kabul görmüştür.”Ben ki Osman oğlu, Orhan oğlu… diye başlayıp, işittim ki şöyle şöyle işler yaparmışsınız Orduyu toplayıp sefere çıkmadan tiiiz (tez)elden onu kaldırasınız vesselam…”der olay biterdi. Bugün ağırımıza gitse de bizi uyduran veya bize uyduran yasaları koyanların durumu da aynen o dur.
Ne zaman ki Osman oğlu güçten kuvvetten düştü, bağımsızlığını kazanmak isteyen ülkeler de “Türk düşmanlığı” noktasında birleşerek bir araya gelip tek tek bağımsızlıklarını ilan ederek 23 milyon kilometre kare Osmanlı toprağı üstünde 40’a yakın devlet kuruldu.
Komşumuz Yunanistan’da ise “Megali İdea” Büyük Yunanistan hayali ve Türk düşmanlığı ateşi hiç sönmedi..Türk düşmanlığı,Yunan ulusal kimliğinin olmazsa olmazı kabul edilirken Yunan kardeşliği şiirleri yazmak,komşularla “sıfır problemli Türkiye” nutukları atmak kendini kandırıp havanda su dövmekten başka bir şey değildir.
1923’te yapılan nüfusu mübadelesi antlaşması ile boşaltılan topraklar için Yunanistan’da “kaybedilmiş topraklar” terimi kullanılırken,şimdi onun yerine ”unutulmayan topraklar” terimi kullanılmaya başlamıştır.
Kelimelere savaşının muhabere alanlarında ”Kaybedilmiş vatanlar” yerini unutulmayan vatanlara bırakarak bir özlem ateşi yakılıyor. Onun yeniden elde etme özlemi, hedef olarak gösteriliyor. Daha önceki yazılarımızdan birinde bunu anlatmış ve Yunanistan’da 200’ün üstünde Türkiye’de ki yer isimleri ile ilgili dernekler kurularak genç nesle buraların unutulmamasını ve buralara bir gün yeniden sahip olunması fikrini nasıl aşıladıklarını yazmıştık.
Unutulmayan vatan topraklarını boynu haçlı,cübbeli papaz efendiler uluslarına bir aşk olarak aşılayıp konuyu vaazlarında işlemekte,”Türk düşmanlığı” fikri Yunan gençliğinin olmazsa olmazı kabul edilmektedir.
15 Ağustos 1999 yılı Ağustos ayı Meryemana kutlamalarına Veria’daki (Karafere)Sümela Kilisesinde katılan başpiskopos, kendisine kilisenin altın anahtarı hediye edilirken, binlerce insan ve Cumhurbaşkanları önünde şöyle diyordu:”Tanrı bana Pontus’taki (Trabzon Sumela)tarihi Sümela Meryemana Manastırının kilidini açmayı da nasip etsin” diyerek “Megali idea”adına hedef gösteriyordu.
Bir zamanlar Rahmi Koç’lu,”Ekümenük Patrik”lik sevdalı Bartelemoslu grubun Karadeniz turuna çıkıp, Sümela da ayin yapmalarına karşı çıkan vatandaşlarımızın tavrından üzülen bir kadın kültür bakanımız ve ardında sıfır problemli komşuluklar için yolların açılıp ayinlere izin verdiğimiz Sümela.
Biz Sümela da ayin yapmaya izin vermesine verdik de sırtlarındaki tişörtlerdeki Pontus yazılı haritaları anlamakta zorlandık. Bu ayin silahsız bir çıkartma havasına sokulurken bizler rahatsız olmadık mı?
Türk milletinin “Milli Mücadele”nin başladığı gün olarak kabul edip 19 Mayıs 1919’u bayram olarak kutladığı günü Yunanistan Millet Meclisi Pontus Rumlarının soykırım günü olarak 1994’te oy birliği ile kabul etti.
Yunan Meclisi kararı aldıktan sonra, Pontus kökenli Yunanlılardan bir gurubu kabul eden meclis başkanı Kaklamanis onlara şunları diyordu:”Yunan meclisi soykırımı kabul ederek onlara şunları diyordu:”Yunan meclisi soykırımı kabul ederek üzerine düşeni yaptı. Şimdi siz Pontuslulara’da bir görev düşüyor. Soy kırımı kanıtlamak.”Son dönemlerde tapu kayıtlarından, mezarlıklara ve nerede bir kilise harabesi ve temel kalıntısı varsa toprak altından çıkarılıp yeniden açılışlarının yapılışı ülkeler arası karşılıklı bir envanter içinde mi, asla değil; öyle ise bu kiliseperestlik sevdası nereden geliyor?
Komşularla sıfır problemden bahsedenlerden sadece şunu öğrenmek isteriz. Türkiye’nin başının belası, her gün askerimizi, polisimizi, kadınımızı, kızımızı şehit eden PKK’yı desteklemeyen bir tek komşu ülke ismi verin bu bize yetecektir.
Yoksa bu milleti aldatılıyor diyeceğiz.”Gözler kapatılarak gece olmaz.”olaylar görene, görene! Köre nee, köre ne! Gözünü açanlara selam olsun. Kalın sağlıkla.