Avukat Kemal KERİNÇSİZ,  Avustralya’da katıldığı radyo programında, terörist başından “sayın”, şehitlerden de “kelle” olarak söz eden Başbakan RT.E hakkında Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dava açmış  “Şehit aileleri, şehidine saygı göstermeyen başbakanın, kendileri nezdinde değerinin 3 (Üç)kuruştan fazla etmeyeceğini beyan etmiştir. Şehit aileleri asla menfaat peşinde değildir. Kanayan yara 3(Üç) kuruşun tahsili ile duracaktır. Bedel, anlayan için 3(Üç) kuruştur” demişti.

Avukat Kemal KERİNÇSİZ’in Şehit Aileleri ve Anneleri Dernekleri adına açtığı Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'ndeki dava 12 Aralık 2007 de sonuçlandı.

Gerekçeli   Kararda şöyle denildi:

“Şehitlik bu toplum için bu kadar önem arz ederken, toplumu yönetme iddiasıyla ortaya çıkan insanların, bu vatanın şehitlerinden ‘kelle’ olarak bahsetmesinin toplumda büyük infiale yol açtığı anlaşılmıştır. Türk halkından sadece saygı bekleyen vatan şehitleri için toplum içinde hakaret içeren biz söz olarak nitelenen ‘kelle’ tabirinin kullanılması dil sürçmesi olarak kabul edilemez. Çocuklarını bu vatan için şehit olarak vermiş insanların devletten ve devlet adamlarından tek beklentisi, şehitlerine saygı gösterilmesidir.”

Peki Başbakan R.T.E. Kararlarına ve üstünlüğüne çok önem verdiği hukukun, kendisi hakkında verdiği bu karardan sonra, hukuk için ve kendisini dava eden şehit aileleri için ne söylemişti.

 Adalet mülkün esasıdır´ diyorsak, bu esas yerine gelmeli. Çünkü ben de ceza alıyorsam, bu cezaya inanmalıyım. Demeliyim ki ´bu ceza haklı, ben de bu cezayı çekmeliyim.´ Şu olaya bak, 3 (Üç)kuruşluk manevi tazminat... Ne demek bu?    ´Türkiye Cumhuriyeti Başbakanını ben manevi tazminata mahkum ettirdim...´ Olmaz böyle şey... Hukuk, bu kadar zedelenmemeli, bu duruma getirilmemeli. Eğer ben bir manevi tazminata mahkum edileceksem, bunun hakkı verilir, öyle mahkum edilir. Ama ben de buna layık olduğumu kabul ederim. Yoksa nefislerimizi tatmin için bu tür kararlar verilmez

Başbakan R.T.E ne diyor Özetle;

Ey Milletim; mahkemeye konu olup ceza almama neden olan konuşmam dil sürçmesiydi özür dilerim mi diyor?

Hayır;   Bana bu söylediklerimden dolayı ceza verilirse hukuk zedelenir diyor.

Ben de sade ve özgür bir vatandaş olarak Ergenekon davası ile ilgili olarak tutuklanan ve başbakan R.T.E yi   Avustralya’da katıldığı radyo programında, terörist başına  “sayın”, şehitlere de “kelle” dediği için 3 (üç ) kuruş tazminat ödemeye mahkum ettiren Avukat Kemal KERİNÇSİZ ve dokuz arkadaşı için   başbakan R.T.E gibi ;"Yargı bir karar veriyorsa bu karara inanmalıyım. Demeliyim ki bu karar haklı. Suçlular cezasını çekmeli. Ama bazı şeyleri anlamakta zorlanıyorum. Olmaz böyle şey. Hukuk bu kadar zedelenmemeli, bu duruma getirilmemeli! ” demek isterim.

5 Eyl 2006 da gazete ve televizyonlara yansıyan konuşmasında da; “Askerlik yan gelip yatma yeri değil” dememiş miydi?

Demişti de Kelle dedikleri bu vatan için yan gelip yatmayıp, ; tüccar olup gemicikler dolusu mısır, ve yumurta hatta ve  hatta vatan topraklarını satmayıp,  canlarını bu günde olduğu gibi tereddütsüz  feda etmişler ve hala da etmeye devam ediyorlar. 

Askeri ile polisi ile yan gelip yatmadan seve, seve ülkesi ve  vatanı için kınalı kuzular şahadet mertebesine yükselmeye devam ederken; başbakan R.T.E de Terörist başına “sayın” şehitlerimize “kelle “ demeyi suç sayan  Kartal 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin  12 Aralık 2007 de ki kararına itiraz için Yargıtay’a gidiyordu.

Ve Yargıtay Son sözü söyledi  ; Suçlusun ve Şehitlere saygısızlık ettin…!

Yargıtay’da tarihi karar oy birliğiyle onanırken Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk defa  bir başbakan R.T.E. Terör elebaşı sına “ sayın”  şehitlerimize de “ kelle “ dediği için 3 (üç) kuruşluk tazminata mahkum olup ,Türk milletinin tarihindeki mümtaz şahsiyetlere ayrılmış olan listede hak ettiği yeri alıyor ve tarihe geçiyordu..! 

Tarihe geçiyordu da; İktidarın borazanı ve beslemesi gazeteler ve televizyonlarda bu haber varmıydı.? 

Ne gezeeer..!

Tescilli Türk düşmanları ile yaptıkları Göl konsillerinde   bu milletin her yarasını kaşıyan; Yıllardır Yezidin Misafiri olmaktan gurur duyan FAKİR’in Gazete ve televizyonlarında var mıydı.?

Yoktu…! Olamazdı.Çünkü Onlar Ergenekon la yatıp Ergenekon la kalkıyorlardı. Başbakanın mahkumiyeti ile ilgili gazetelerinden ne tek bir satır,nede televizyonlarından tek bir haber vermiyorlardı, veremiyorlardı

Sebep,  talimat öyleydi.

İktidarın borazanlığını yapan besleme basını;

Gazetelerinde köşe verdikleri eski ateist, Marksist, Türk veTürklük’le sıkıntılı Milliyetsiz  haymatlos yazarları ile birlikte Her derde deva Ergenekon haberlerini saatlerce tefsir edip Vatikan ve Patrikhane ile birlikte demorasi havariliğine soyunanları, 

Yezidin kendine tahsis ettiği Altın sarayında Vatan hasreti çekerken,  ; Kudüs’te ölen Yahudi çocukları için her gün kanlı yaşlar döken, Güngörende’ki terör mağdurları için tek laf etmeyen FAKİR’i de Şu beraat kandili gecesi Yüce ALLAH’a (C.C) havale ediyorum.